3. Ergenekon İddianamesi/SORUŞTURMA EVRAKI İNCELENDİ V-ŞÜPHELİLERİN BİREYSEL DURUMLARI 1- Şüpheli Yalçın KÜÇÜK
İç savaş yeniden başladı. ÖZOĞLU’nun Diyarbakırda azınlıklar ile ilgili brifing verdiğini söyledikten sonra “Kemal abi dünkü şeyde brifingde bir raporlar koydum ortaya” “6 Ay İçinde Bu Başımızdaki Deyyüslar Ee 10 Milyon Artırmışlar Kürdün Nüfusunu..” dediği, K.AYDIN’ın “Hep TRT’de 24 Saat Yayın Falan Bu İşler O Zaman Ulus Devlet Nerde, Lozan Antlaşması Nerde, O Zaman Türkiye Cumhuriyeti Devleti Nerde, Mustafa Kemal İn Devletini Başka Türlü Ortadan Kaldıramadılar Değil Mi Öyle İlkeler Öyle Esaslar Koydu Ki,Onu Ona Kurban Olayım,Tamam Üniter Devlet,Ulus Devlet,Laik Devlet Sonra Anayasaya Koyduğu Değiştirilemez Maddeler,Sonra Da Türk Silahlı Kuvvetleridir İç Ve Dış Düşmanlara Karşı Koruyacak Demesi İlahi Taraftan Aldığı Şeylerle Nasıl Yaptı Bu İşi Onu Yıkamıyorlar Deyim Orospu Dölleri Anasını Siktiğimin Oğulları O Avrupa Birliğini Onların Başına Geçirmek Bizim Boynumuzun Borcu Olsun” dediği, D.A. Amerikalı işbirlikçileriyle ondan sonra da Türk Silahlı Kuvvetleri yapamadı bak diyecekmiş hissi geliyor bana” “Şimdi Ercüment OVALI ne düşünüyor şimdi bu bu söylediklerin Başbakan ın konuşmalarına Başbakan ın yorumuna şimdi yani onun kafasının arkasındakilerine yönelik bir tahminle yönelik bir görüş” dediği, K.AYDIN’ın “Şimdi bir önce ne bekliyon” dediği, E. OVALI’nın “Önce birşey beklemiyordum sadece hani sana bir sene öncede söylemiştim abi bu adam çünkü bu gitti Amerikayla anlaştı bunu zaten Amerikayla anlaştı ordunun oraya girmesi konusunda bir hesaplar yaptı bu hesaplar üzerinde de anlaştılar ondan sonra” dediği, K. AYDIN’ın “Bak şimdi birşey soruyorum yani bunlar adama ait düşüncelerin yani adama ait senin düşüncen ne” dediği, E. OVALI’nın “Benim düşüncem ordu bunları hesaplamıştır bütün herşeyi hesaplamıştır yani ona da bir süre sonra karşısına peşmergelerin Amerikan kuvvetleriyle birlikte çıkacağını ve orduyu zor duruma düşürmeye çalışacaklarını bunu hesaplamıştır ve buna karşıda tedbirini almıştır diye düşünüyorum” “Ha olması gerekeni istiyorsan abi Kerkük Musul Kerkük e kadar gider orayı kuşatır buna itiraz ettikleri zaman da içeride devirir ve sistemi bitirir benim yani hayalimdeki işten bahsediyorsan abi Musul Kerkük e kadar bu ordu gider orayı çevirir bu arada içeride buna karşı tabi ki ne yapıyorsunuz siz bilmem ne demelerini de bahane ederek içerideki hadiselerden de faydalanarak içeriyi de susturur” dediği, K.AYDIN’ın “Siz ne iş yapacaksınız” dediği, E. OVALI’nın “Bize ne iş verilirse onu yapıcaz abi” dediği, K. AYDIN’ın “Şimdi devlet sadece Tayyip ERDOĞAN ın yönettiği hükümetten ibaret mi sadece 8 ay evvel seçtiğiniz oy verdiğiniz 550 tane adam doldurduğunuz meclisten ibaret mi” “Şimdi peki bu konuda ki Devlet BAHÇELİ ile ilgili ne düşünüyorsun” dediği, E.OVALI’nın “Ne düşünücem hain hain hain düşüncemi bilmiyor musun abi” dediği, K. AYDIN’ın “CHP CHP ile ilgili ne düşünüyorsun” dediği, E. OVALI’nın “Bu işin temelindeki adamlar onlar değilmiydi bunlara bu şeyi hazırlayan şey değilmiydi bunlar değilmiydi” dediği, K. AYDIN’ın “şimdi seninle temelde bir farklılığımız var temel temele farklı noktadayız” “1991 den beri 1991 yılından beri Türkiye Amerika mutlaka sıcak savaş yaşayacak sıcak savaş şartları yaşayacak diyen bir görüşün sahibiyim” “91 neydi 91 emperyalist güçlerin ürettiği parçalanma planının ilk ayağı idi” “Bu savaşın olmamasının bir tane şartı var emperyalist güçler Irak üzerinde düşündükleri büyük İsrail projesinden vazgeçecekler bundan vazgeçerlerse Türkiye böyle bir savaşa mecbur kalmayacak” “Türkiye Cumhuriyeti devleti de emperyalist güçlerin Irak üzerindeki planlarının nı bozmak üzere bu planın Türkiye nin aleyhine olan bir plan olduğunu bildikleri içinde bu plana karşı koymak üzere devlet karar vermiştir bu kararını 12 Nisan 2007 yılında devlet bu savaşı yapacak gücün başkomutanın ağzından dünyaya ilan etmişti bu savaşın olacağını dünyaya ilan etti bu savaşın olmamasının ancak bir tane nedeni olur Amerika Irak ı müttefikleriyle birlikte işgal ettiği Irak tan çekilecek ve Irak ın eski halinde olmasını birleşmiş milletlerin şeyi altında ve bizde garantör devlet olmak üzere Irak ın bütünlüğünün korunmasına Türkiye de garantör ve taraf olmak kaydıyla garanti altına alacaklar bu savaş olmayacak ve Türkiye de Irak tan çıkacak” dediği, E. OVALI’nın “bu telefon konuşması ama konuşacağız bunun başka yolu yok seninle yan yana gelemiyoruz çünkü sen yanlışları yapmaya devam ediyorsun” “dedi ki başkomutan ancak orada terör unsurları var sair unsurları var biz de Amerika Birleşik Devletleri ve müttefikleri var dedi” “ama siz bunu söyleyeni devlet olarak algılamadınız siz hükümetin başındakilerini devlet olarak algıladınız” “biz öyle algılamadık bizim için devlet Yaşar BÜYÜKANIT bizim için devlet Kara Kuvvetleri Komutanı bizim için devlet Hava Kuvveleri komutanı Deniz Kuvveleri Jandarma Genel komutanı bizim için devlet onlar” “: Hayır ben bak söylediğimi aynen tekrarlayacam dedim ki karşı taraftaki anlaşmadan şüpheleniyorum ordu bunun tedbirini aldı mı” dediği, K.AYDIN’ın “Hayır ben anlamam ben şimdi senin yapacağın işlerin tedbirini sen alacaksın o senin görevin” dediği, E. OVALI’nın “Ben benim işlerimin tedbirini demiyorum abi şuan” dediği, K. AYDIN’ın “sağlık şartlarım el vermediği için askerliği bile yapmamış bir adamım ..…
” dediği K.AYDIN' ın “Harikadırlar Noyan’ın Lüleburgaz’a çıktı kurası” “Yok daha gitmediler bugün Kayseride tank fabrikasını gezmeye götürmüşler onları” dediği, Y.E’ nin “O zaman Lüleburgaz tankçı birliğinde öyle mi onlar” dediği K.AYDIN' ın “Tankçı tabi o diğer pilot teğmen helikopter pilot daha çekmedi o eylülde çekecek … Yıldıray denen oğlanın bir tane tanıdığı mı var nedir tamam zannediyorum onlar” dediği, Y.E’ nin “… Veyahut bir saatte seans sınırı var mesela, iki seans. Meşrutiyet, içeri giren insanı kendiliğinden etkileyecek zaman ve mekan üstü bir yer olmalı, havası büyülemeli, hatiplerinin söylemleri ise özellikle ilk kez gelen insanı kalbinin en hassas yerinden vurmalı, yerinde oturtmamalı, heyecanlandırmalı, ayağa kaldırmalı. Örneğin şüpheli Neriman Aydın tarafından 20.02.2007 tarihinde Durmuş Ali ÖZOĞLU isimli şahsa yazılan mektupta; “Bizim düşüncemiz ise millet bu büyük davayı bir güç halinde konuşuncaya kadar Önder’i bu tür emperyalist tedbirlerden ve yaratacakları bilinçli ve amaçlı tehlikelerden uzak tutmaktır. ”, 09.11.2005 tarihinde Sevgi ERENEROL isimli şahsa hitaben yazılan mektupta ise; “… Şüpheli Neriman AYDIN Hayri B. isimli kişiye yazdığı mektupta amaçlarına ulaşmak için kullandıkları ve kendilerinin karargâh olarak sözettiği ve muhtemel olarak Ankara İli Meşrutiyet Caddesinde bulunan bir yerle ilgili olarak; “… Şüpheli Doğukan YORULMAZ’ ın 9. Ağır Ceza Mahkemesindeki sorgusunda, Kemal Aydın'ı Haydar Ünal vasıtasıyla tanıdığını, Kemal Aydın ile Ankara Kızılay da Haydar ÜNAL ile birlikte iki defa yüzyüze görüştüklerini, Kemal Aydın kendisinin askeri liseden ayrıldığını öğrenince iyi bir lisede okuduğunu bu anda okuduğu üniversitede başardığı olacağını söylediğini, Kemal AYDIN ile telefonla görüşmediğini, Mehmet Ali Çelebi'yi askeri liseden tanıdığını, 3 üst devresi olduğunu, askeri lisede alay kıdemli yardımcısı olduğundan öğrencilerden sorumlu birisi olduğunu, Mehmet Ali Çelebi ayrıldığını öğrendiğinde geçmiş olsun dediğini, en son Haziran veya Temmuz ayında mesajla görüştüklerini, şüpheli Neriman Aydın'ın ikametinde yapılan aramada bulunan belgeyi ben şubat ayında Mehmet Ali Çelebiye verdim, Mehmet Ali ÇELEBİ’nin kendisinden askeri liseden ayrılan öğrencilerin telefon numaralarını isimlerini istediğini, kendisinin de iyi niyetlerini bildirecek diye verdiğini beyan etmiştir.
Şüpheli Hamza DEMİR’in emniyette alnan ifadesinde özetle; Kemal AYDIN’ ı geçmişi ülkücü olması nedeni yaklaşık 10-15 senedir tanıdığını, samimiyeti olduğunu, kendisi ile yüz yüze ve telefonla görüşmeleri olduğunu, bu görüşmelerde hal hatır sorduğunu, bunun dışında başka bir ilişki olmadığını, bu şahsın ne iş yaptığını bilmediğini beyan etmiştir. Tape No: 31.01.2008 günü saat:12.44’te Hamza DEMİR’in Kemal AYDIN ile yaptığı görüşmede; K. AYDIN’ın “Güzel Türk gözlerinden öpüyorum” dediği, Hamza’nın “Abicim ellerinden öperim abim nasılsın” dediği, devamında yine H.DEMİR’ın “Ben sana ufak bir bilgi verecem de bi RAPOR tutucam da. Tape No:6929, 31.01.2008 günü saat:12.44’te Hamza DEMİR’in Kemal AYDIN ile yaptığı görüşmede; K. AYDIN’ın “Güzel Türk gözlerinden öpüyorum” dediği, H.DEMİR’in “Abicim ellerinden öperim abim nasılsın” dediği, devamında yine H.DEMİR’in “Ben sana ufak bir bilgi verecem de bi RAPOR tutucam da. Tape No:6931, 02.02.2008 günü saat:15.45’te Hamza DEMİR’in V. Ü. Tape No:6930, 01.02.2008 günü saat:10.21’de Hamza DEMİR’in V. Ü. Tape No:6936, 14.02.2008 günü saat:10.29’da Hamza DEMİR’in Kemal AYDIN ile yaptığı görüşmede; H.DEMİR’in Abi dün mesajımı aldın mı diye şey yaptım” dediği, K.AYDIN’ın “Aldım aldım” dediği, H.DEMİR’ın “Ben bi iki konu daha varda. Diyarbakır escort bayan oku anda Ahmet abi Kilis’te. Halk arasında dilden dile dolaşır, şu anda şöhreti durmadan yayılır yapamayacağı hiçbir şey yoktur efsanelerin. Ne tarz bir ilişki istediğinizi bana tüm açıklığınızla dile getirmelisiniz.
Sizleri büyüleyecek olan güzelliklere sahibim beyler zevk almanız için elimden geleni yapıyorum ve haz duyacağınız çeşitli fantezilerle birlikte sizlerle ilişki yaşamaktayım. Diyarbakır’da zevk için cinsel ilişkiye giren Diyarbakır Lice Escort başlıklarında aranan en ilgi çekici kelimelerden biri ‘elit escort’ Derya, müşterilerine elit hizmet sunmak için her zaman özenli ve titizdir. Sıcak ama bir o kadar da profesyonel yaklaşımıyla, müşterilerine kendilerini özel hissettiriyor. O yok. Ama çok muteber olmadığını siz de haberlerden görüyorsunuz. Şüpheli Mehmet Ali ÇELEBİ’ nin savcılıkta alınan ifadesinde özetle; Askeri liseyi İzmir'de okuduğunu, 4 yıl Ankara'da Kara Harp Okulunda okuduğunu, sadece Neriman ve Şüpheli Kemal Aydın'ı tanıdığını, Şüpheli Kemal Aydın'ı devre arkadaşı Noyan Çalıkuşu’nun bir seminerde tanıyıp fikirlerini çok beğenerek daha sonra kendisini de tanıştırdığını, 3 yıldır kendileri ile tanıştıklarını, zaman zaman onlarda kaldığını, Kemal ve Neriman Aydın'ın Veli Küçük ve Ergenekon ile bağlantılı olduğunu bilmediğini, Kemal ve Neriman Aydın’ın Genelkurmay Başkanlığı nezdinde hatırlı ve itibarlı şahıslar olduklarını, bu şahıslarla görüşmelerini Genelkurmay Başkanlığının bilmemesi ve askeri istihbaratın kendilerini uyarmamasının mümkün olmadığını, kendilerinin Genelkurmay ile yazışma yaptığını tahmin ettiğini, ancak herhangi bir yazı yazdıklarını da görmediğini, Şüpheli Kemal Aydın’ın kendilerine devletin onlarla görüştüğünü bildiğini ve bilmemesinin mümkün olmadığını söylediğini, üç yıldır kendisi ile görüşmelerine rağmen askeri istihbaratın uyarmadığı için kendisine güvendiklerini beyan etmiştir.